Bilgisayar Ve Grafik

Bilgisayar Ve Grafik

farklı grafik tipleri ve renkler arasında yolculuk bilgisayar ve grafik konusunun tamamını birkaç sayfada açıklamak mümkün değildir. o yüzden gelin, öncelikle konuya hızlı bir giriş yapalım.bilgisayar ve grafik konusunun tamamını birkaç sayfada açıklamak mümkün değildir. o yüzden gelin, öncelikle konuya hızlı bir giriş yapalım.bilgisayar ve grafik konusunun tamamını birkaç sayfada açıklamak mümkün değildir. o yüzden gelin, öncelikle konuya hızlı bir giriş yapalım

bilgisayar ile grafik oluştururken, kağıt üzerine çizim yapmamızı sağlayan boya veya fırça gibi araçları kullanamayız. çünkü bilgisayarın grafikleri algılaması, insanların algılamasından çok daha farklı temellere dayanır. bir insan için kağıt üzerine düz çizgi çizmek son derece basittir. bilgisayarın bu çizgiyi çizebilmesi ise ancak karmaşık hesaplamaların ardından gerçekleşebilir.

bilgisayarlarımızda kullandığımız grafik programlarının bugünkü hallerine ulaşmaları, çok uzun bir zaman almıştır. üstelik bu gelişim süreci kesintisiz olarak devam etmektedir. çünkü bilgisayar sistemlerinin işlem gücü arttıkça, bu programların yetenekleri de aynı oranda çoğalır.

bilgisayarlarda kullanılan iki farklı grafik türünden bahsedebiliriz vektör grafikler çizgi temelli ve piksellerden oluşan grafikler bitmap temelli

vektör grafik
bu yöntemi kullanan programlar, şekilleri işlemek için matematiksel formüllere baş vururlar. yöntemin temelinde, matematik derslerinden de hatırlayabileceğimiz vektörler yatar. bu tarz grafik uygulamaları, çizilen şekil büyütüldüğünde bile pürüzsüz bir sonuç sağlarlar. şekil noktalardan oluşmadığı için, büyütme sırasında noktaların deforme olması söz konusu değildir.

her bir çizginin rengi ve kalınlığı farklı olabilir. bu çizgilerin yardımıyla istediğiniz tüm şekilleri çizilebilirsiniz. vektör grafikleri kullanarak çizim yapabilen en ünlü program, corel drawdur.

bıtmap grafik
bir an için karşınızda beyaz bir duvar olduğunu düşünün… yetenekli ve yaratıcı mozaik sanatçılarının 16 farklı renkle o duvara yaptığı resimler ve bilgisayarın ekranda görüntülediği bitmap tabanlı resimler, aslında aynı temele dayanırlar. sanatçılar ne kadar küçük karolar kullanırlarsa, resmin kalitesi ve güzelliği de o kadar yüksek olur. bilgisayarda da mantık aynıdır. işte bu tip grafiklere bitmap adını veriyoruz. bit piksellerin duvar üzerinde kullanılan karoların bilgisayardaki karşılığı rengi ve bulunduğu yeri tanımlayan temel bilgi birimidir. farklı renklere sahip sayısız noktayı boş bir kağıt üzerine yerleştirdiğinizi düşünün… işte bitmap grafiklerde kullanılan yöntem de budur. birçok farklı nokta bir araya gelir ve resmi oluşturur.

piksel
bitmap grafiklerde resmi oluşturan en küçük noktaya piksel denir. pikseller, insan gözünün teker teker ayırt edemeyeceği kadar küçüktürler. eğer resim üzerinde zum yaparsanız, pikselleri görme şansınız olabilir.

bilgisayarlar resimleri bu sistemle kaydederler. bir resim binlerce, hatta on binlerce pikselden oluşabilir. bilgisayar her noktayı ayrı ayrı tanımlar. pikseller, karmaşık hesaplar sonucunda resme hacim ve boyut katacak şekilde yan yana yerleştirilirler. bu şekilde resim, bir bütün olarak ekrana yansıtılır.

yukarıda da belirttiğimiz gibi, pikseller ne kadar küçük olursa, resmin kalitesi de aynı oranda yükselir. çünkü piksel sayısının artması, bilgisayarın çok daha fazla detaya ulaşması ve daha fazla hesap yapması anlamını taşır.

renkler
renk isimleri bilgisayar için hiçbir anlam ifade etmezler çünkü sayısal değerleri yoktur. bu yüzden bilgisayarın renkleri tanımlayabilmesi için farklı sayısal değerler kullanılmaktadır.

pcnin görüntüleyebileceği renk sayısı, ekran kartının kapasitesine bağlıdır. ekran kartı ne kadar güçlüyse, renk sayısı da o kadar fazla olacaktır. eskiden bazı bilgisayarlar 16 renk, bazıları ise 256 renk kapasitesi ile sınırlıydılar. ama günümüzde bilgisayarlarda kullanılan renklerin sayısı, 65000 ile 16 milyon arasında değişmektedir.

renk kalitesi dendiğinde, bilgisayarın görüntüleyebildiği toplam renk sayısı anlaşılmalıdır. masaüstünde boş bir alana sağ fare tuşu ile tıklayın ve açılan pencerede ayarlar sekmesini seçin. burada göreceğiniz renk kalitesi bölümünde üç farklı seçenek ile karşılaşacaksınız. 8 bit toplam 256 adet renk ile çalışacağınız anlamına gelir. 16 bitin karşılığı 65.000 renk, 32 bitin karşılığı ise 16 milyon renktir.

ekran çözünürlüğü
resimdeki piksel sayısı, resmin kalitesini etkileyen en önemli özelliktir. buna çözünülürlük adı verilir ve ölçü birimi olarak dpi dots per inen inç başına nokta kullanılır. 300 dpi değeri, bir grafikte her 2,54 cm =1 inç için 300 nokta bulunduğu anlamını taşır. çözünülürlük ne kadar yüksekse, resmin kalitesi de o kadar iyi olacaktır.

ev kullanıcıları için 144 dpilık bir resim çözünülürlüğü yeterlidir. profesyonel baskılar içinse 300 dpi kullanılmalıdır. merak edenler için söyleyelim en yüksek çözünülürlük 1200 dpidır.

renk kalitesi ve çözünülürlük, dosya boyutunu doğrudan etkiler. disketlerin kapasitesi, yüksek kaliteye sahip bir resmi saklamak için yeterli olmayabilir. kaliteli bir fotoğraf albümü ise 700 mb kapasiteli bir cdye bile sığmaz. bu yüzden, sıkıştırılmamış dosyalar üzerinde çeşitli sıkıştırma işlemleri uygulanır. örneğin tıff dosyalarında sıkıştırma söz konusu değildir ve bu yüzden boyutları da son derece büyüktür. jpg ise sıkıştırılmış ve daha az yer kaplayan bir dosya türüdür.

bu tip sıkıştırma işlemlerini herhangi bir grafik programı ile yapabilirsiniz. profesyonel kullanıcılar, genellikle adobe tarafından geliştirilen photoshop programını tercih ediyorlar. ama amatör bir kullanıcı için, artık yakından tanıdığınız paint bile yeterli olanakları sunacaktır.

ekrandaki görüntü
eğer resimleri sadece bilgisayar ekranında görüntülüyorsanız, sadece 72 dpilık bir çözünülürlük yeterlidir. ancak amacınız bu resimleri yazıcıya gönderip basmaksa. tercihinizi daha yüksek rakamlardan yana kullanmanızda yarar var.

simge boyutları
bilgisayarın ekran çözünülürlüğü arttığında resim, harf, simge ve pencerelerin boyutları küçülür, örneğin bilgisayarım simgesini ele alalım. bu simge, 1024×768 çözünülürlükte, 800x600a göre çok daha küçük görünecektir. ancak bu şekilde ekrana çok daha fazla simge ve öğe sığdırabileceğinizi de unutmayın. en iyisi, gözünüzün rahat ettiği bir çözünürlüğü seçmektir.

çözünürlüğe dikkat
monitörler, çözünülürlük kapasitelerine göre, yani ekranda görüntülenebilen piksel sayısına göre birbirlerinden ayrılırlar. en sık kullanılan çözünülürlükle 1024×768 ve 800x640tır. 1600×1200ün üzerindeki çözünülürlükler içinse, monitörün multisync özelliğine sahip olması gereklidir.

bilimsel araştırmalar sonucunda, normal bir insan gözünün 16 milyon renkten fazlasını ayırt edemeyeceği ortaya çıkmıştır. acaba bilgisayarlarda bundan daha fazla rengi gösterme çabası gerçekten gerekli mi karar sizin

Ayrıca kontrol et

İnternetin Faydaları Nelerdir

İnternetin Faydaları Nelerdir? İnternet Nedir?

İnternetin Faydaları Nelerdir? Her şey doğru ve orantılı kullanıldığı zaman, işlevini tam anlamıyla yerine getirir. …