Nedir ve Nasıl Nedir ve Nasıl Yapılır
Havada Duran Taş? Havada duran taş olarak bilinen kayanın gerçek adı, Muallak taşıdır ve Kudüs’te bulunur. Müslümanların inanışları gereğince, Muhammed’in micara yükseldiği yer olarak adlandırılmaktadır. Aynı zamanda Müslümanlık dinin benzeri olan Yahudilerin inanışlarına göre başlangıcının noktası olduğunu tanımlamaktadırlar. Yani inanışlarına göre başlangıcın olduğu yerdir.
Müslümanlar, kutsal olarak adlandırdıkları bu kayanın bulunduğu yere Kubbetüs Sahra’yı inşa etmişlerdir. Osmanlıda Kanuni Sultan Süleyman’nın bulunduğu dönem içerisinde taşın altı duvarla örülmüştür. Kayanın havada durmasının insan üzerinde yarattığı inanış Türklerde daha yaygın bir biçimde bulunmaktadır.
Bilim adamlarının kaya üzerine yaptığı yorumlara göre yani bilimsel açıklamaya göre; İslam sonrasında ortaya çıkmış bir kayadır ve İslam ile alakası olmayan bir kayadır.
Eski zamanlarda Muallak taşının üst kısmında bulunan tepe üzerinde, Kudüs tapınağı mevcut idi.
Muallak Taşı (Hacer-i Muallak) Nedir?
Çoğu insanın ismini varlığından haberdar olduğu fakat adını bilmediği kutsal olduğuna inanılan taşın adı Hacer-i Muallak’tır.
Bu taş, Müslümanlar ve Yahudiler için çok büyük bir öneme sahiptir. Hacer-i Muallak isminin anlamı aslında “asılı duran taş” demektir.
Kuruluş kayası ya da Oyuk Kaya da bu taşa verilen isimler arasındadır.
İnancımıza göre Hz. Muhammed (SAV) miraç için Kudüs’e gittiği ve orada bu taşın üzerine bastığı rivayet edilir. Müslümanlar tarafından Muallak Taşının kutsal olarak kabul edilmesinin asıl nedeni budur. Günümüzde bu taş Kubbet’üs Sahra’nın içinde bulunur.
Sadece tek bir köşesi yere değen ve buradan destek alarak duran taşa aşağıdan bakıldığında sanki havada duruyormuş izlenimi verir. Bu taş 18 metre genişliğe ve 1,5 metre yüksekliğe sahiptir. Muallak Taşı’nın içine 11 basamaklı bir merdivenle inilebilir.
Yahudiler bu kayayı “Başlangıç Kayası” olarak isimlendirir. Onlara göre Kudüs mabedinin merkezi, bu kayanın olduğu binadır. Bir diğer inançları da Mesih’in dünyaya indiği zaman bu kayanın üzerine çıkıp insanları yönlendireceğidir. Bunlar haricinde bu taş ile ilgili birçok rivayet bulunur.
Bu rivayetlerden biri, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i bu taş üzerinde kurban etmeye çalışmasıdır. Bir başka inanışa göre Hz. Süleyman vefat ettiği zaman asası bu taşa dayalı idi. Etrafında bulunan cinler onun öldüğünü anlamazlar fakat zamanla asa kurtlar tarafından yenildiği için Hz. Süleyman yere düşer ve öldüğü anlaşılır. Bunun üzerine cinler kaçışmaya başlar, bu telaşla taşı yerine koymayı unuturlar. Bu nedenle taş, bir köşesinden yere değecek şekilde havada durur.
