Bomba Nedir

Bomba Nedir

Bomba, hedefine ulaştıktan sonra patlayacak biçimde tasarlanmış bir silahtır Bombanın, yapısı Bombalar genelde dört bölümden oluşur. Bunlar dış kılıf, bombanın havada dengeli gitmesini sağlayan kanatçıklar, tapa ve tapayı ateşlemeye yarayan düzenektir. Bombalar, hedeflere değişik biçimlerde gönderilebilir. Uçaktan bırakılabilir, bir roket yardımıyla fırlatılabilir, elle atılabilir ya da hedefe önceden yerleştirilip bir zaman yaralayıcısıyla patlatılabilir

Bomba ile farklıdır. Bombalarda, top mermisindeki sevk barutu gibi itici bir madde bulunmaz. Ama ilk bombalar top mermisine benziyordu ve barut doldurulmuş metal bir küre biçimindeydi. Ağır ağır yanan bir fitille ateşlenerek patlatılıyordu. Düşman siperlerine elle ya da havan topuyla atılan bu tür bombalar ilk kez 16. yüzyılda kullanılmıştır.

El bombası denen küçük bombalar kol gücüyle 30 metre kadar uzağa fırlatılabilir. Ayrıca, özel tüfeklerle çok daha uzağa fırlatılabilen bombalar da vardır. ikinci Dünya Savaşında denizaltılara karşı kullanılan su bombaları, gemiden suya bırakılıyor ve istenilen derinliğe indiğinde patlatıyordu. Günümüzde ise, gelişmiş güdümlü su bombaları kullanılmaktadır.

Bazı bombalar gaz, duman ya da zehirli kimyasal maddelerle doldurulur. Bu tür bombalar, içindeki maddelere göre adlandırılır. Bunların başlıcaları kimyasal bomba, gaz bombası, sis bombası ya da göz yaşartıcı bombadır. Ateşlendiği anda çok büyük bir ısı açığa çıkararak çevresindeki her şeyi yakan bombalara da yangın bombası denir. Bu tür bombalarda termit ve napalm gibi son derece yanıcı maddeler kullanılır.

Havadan bombardıman Bombaların uçaktan fırlatılması ilk kez Birinci Dünya Savaşında gerçekleşti. Daha önce bombalar bir savaş uçağına yükleniyor ve hedefin üzerindeyken elle aşağıya atılıyordu. Kanat altlarında ya da gövdenin içindeki özel bölmelerde bomba taşıyan savaş uçakları sonradan geliştirildi. Bombardıman uçakları denen bu uçaklardan bombalar doğrudan hedefe bırakılır. ilk bombardıman uçakları 300 kg ağırlığında bombaları atabiliyordu. ikinci Dünya Savaşına girildiğinde artık her uçak en az 450-500 kilogramlık birkaç bombayı taşıyabilecek kapasitedeydi

ingiliz yapımı Lancaster bombardıman uçağı ise, 10 bin kilogramlık bir bombayı taşıyabilecek biçimde yapılmıştı. Bombalar, havanın direncini en aza indirmek için genellikle balık gövdesi biçiminde yapılır ve hedefe sapmadan ulaşması içinde kuyruk kısmına kanatçıklar takılır. Günümüzde radyo sinyalleriyle çalışan ateşleme düzenekleri sayesinde bombalar hedefe en çok zarar verebilecek yükseklikte patlatılabilmektedir.

Uçan bombalar ve roketler Mark 83 bombası ikinci Dünya Savaşında Almanlar, bomba sınıfından sayılabilecek iki güçlü silah geliştirdiler. Bunlar V1 bombası ile V2 roketiydi. Bir uçan bomba olan V1, aslında burnun kısmında bir patlayıcı dolu bölmesi olan küçük bir jet uçağıydı. V1, otomatik pilotla hedefe ulaşmaya yetecek kadar yakıtla gönderiliyordu. Hedefin üzerinde yakıtı bitince de yere çakılarak patlıyordu. Almanlar ikinci Dünya Savaşında 15 bin kadar V1 kullanmışlardır. V2 roketleri, yakıt olarak alkol ve sıvı oksijen kullanıyordu. Bu roketler 100 kilometre yüksekliğe çıkabiliyor ve saatte 5.000 kilometrelik bir hıza ulaşabiliyordu

V2 roketlerinin bugünkü uzun menzilli füzelerin öncüsü olduğu söylenebilir. Ama fırlatıldıktan sonra hedefe varıncaya kadar yönlendirilebilen bugünkü güdümlü bombalar ya da füzeler, çok daha gelişmiş silahlardır. Günümüzün savaş uçakları çok daha öldürücü ve şaşmaz bir duyarlıkla hedefi bulan bombalarla donatılmıştır. Gene de, birkaç nükleer başlık taşıyabilen kıtalararası balistik füzeler bütün bombardıman uçaklarından çok daha büyük yıkıma yol açabilen kapasitede silahlardır.

ikinci Dünya Savaşında atılan atom bombası ilk atom bombası, ikinci Dünya Savaşının sonlarına doğru ABD de yapıldı. Nazi Almanyasında da aynı konuda araştırmalar yapıldığı için atom bombasının yapımı çok gizli tutulmuştu. 1945 te Japonyanın iki kentine atıldı. 6 Ağustosta Hiroşimaya atılan ilk bomba yaklaşık 75 bin kişinin, 9 Ağustosta Nagasakiye atılan ikinci bomba da yaklaşık 39 bin kişinin ölümüne yol açtı. Atom bombasının bu yıkıcı gücü, uranyum ve plütonyum atomlarının bölünmesi sırasında açığa çıkan enerjiden kaynaklanıyordu

ABD, 1952 de atom bombasından çok daha etkili ve yıkıcı bir silah olan hidrojen bombasını geliştirdi. Hidrojen bombasının ürkütücü boyutlardaki patlama gücü, hidrojen atomlarının birleşerek helyum atomlarına dönüştüğü termonükleer tepkimeden doğar. Bir başka deyişle, hidrojen bombasının, patlaması bir çekirdek kaynaşması ya da birleşmesidir füzyon. Oysa atom bombasınınki bir çekirdek bölünmesidir fisyon. Sovyetler Birliği, bu iki bombayı da ABD den daha sonra geliştirdi

ilk atom bombasını 1949 da, ilk hidrojen bombasını 1953 te yaptı. ingiltere ise ilk atom bombasını 1952 de, ilk hidrojen bombasını, 1957 de denedi. Daha sonra Fransa 1960ta, Çin de 1964 te ilk atom bombalarını patlattılar

Bir tek nükleer bombadan doğan patlama dalgaları ve açığa çıkan ısı, bütün bir kenti yok edebilecek güçtedir. Çevreye yayılan radyoaktif ışınlar ya da radyasyon da bütün canlıları öldürür ya da kuşaktan kuşağa geçecek onarılmaz hasarlara yol açar

Öte yandan bu ışınlar ve rüzgarla savrulan radyoaktif tozlar, uzun süre atmosferde kalabilir ve yeniden yeryüzüne indiğinde de radyoaktif serpinti canlılar için sürekli bir tehlike oluşturur. Bu yıkıcı silahların kısıtlanması ve yasaklanması için 1963 ten bu yana silahsızlanma çalışmalar yürütülmüş ve bu çalışmalarda belirli bir başarı elde edilmemiştir

Ayrıca kontrol et

Transpalet Nedir

Transpalet Nedir? Transpalet Ne Demek?

Transpalet Nedir?  Araçların yapılış amaçları yük taşımak, ağır yükleri bir noktadan başka bir noktaya (yatay …