Arşiv Nedir

Arşiv Nedir

Alm. Archiv, Fr. Archives, ing. Archives. Bu kelime bütün dünyada Kurumların gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri sonucu meydana gelen ve bir gaye ile saklanan dokümantasyon, Sözkonusu okümantasyona bakan kuruluş, Bunları barındıran yerler manasında kullanılmaktadır. Arşiv kelimesinin kökü, eski Yunanca arkheion kelimesinin Latinceye geçmiş hali olan archivumdur Mana itibariyle arşiv, resmi dairelerin, çeşitli müesseselerin veya kişilerin işlerini yürütürken, muamelesi tamamlanmış ve muhafazası icab eden vesikaların düzenli bir şekilde, belirli kaidelere göre

bir araya getirilerek saklandığı yerdir. Arşivler, vesikaların çıktığı yerler olan devletin, şehrin veya müessesenin, ailenin hizmetinde oluşuna göre devlet arşivi, şehir arşivi, özel arşiv, aile arşivi gibi

isimler alırlar Arşiv malzemesinin çekirdeğini, devlet dairelerinde, büyük müesseselerde günlük muameleler esnasında çıkan yazışmalar ve dosyalar meydana getirir. Fakat bütün bu kağıtlar arşiv malzemesi

değildir. Toplanan malzeme arşivlerde mütehassısları tarafından seçilip belirli kaidelere göre tasnif edilerek saklanır. Bu sınıflandırmanın sonradan istifade sırasında kolaylık sağlayacak şekilde olmasına

dikkat edilir. Arşivleri teşkil eden malzeme, kesinliği olan dökümanlar olduğu için, geçmiş faaliyetlerin yaşayan ve gerçek delilleridir.

Arşivin dökümanları çoğunlukla kil tabletler, tunç tabletler, papirüsler, parşömenler, el ile, daktilo ile yazılmış veya matbaada basılmış kağıt belgelerdir. Bunlardan başka mikrofilmler, fotoğraflar, ses

bantları, video kasetleri gibi önemi haiz dokümanlar da arşiv belgesi olabilir. Bir şeyin arşiv malzemesi olabilmesi için üzerinden en az 30 yıl geçmesi kaidesi kabul edilmiştir.

Türkiyede arşiv terimi, tarifteki manayı aşan bir biçimde kullanılmakta ve her türlü dökümantasyonu içine alan bir anlam da taşımaktadır.

Arşivin, tarihi çok eski milletlere kadar dayanır. Eski Mısır ve Romada bir çok devlet, tapınak ve aile arşivlerine sahipti. Mezopotamyanın Nippur şehrinde, M.Ö. 2000 yılından başlayarak tablet halinde

belgelerin saklandığı bir devlet arşivi bulunmuştur. Hattuşaş Boğazköyta yapılan kazılar sonucunda da, M.Ö. 1800-1200 yılları arasında Hititlere ait muharebe, antlaşma, kanun, kral yıllıkları ve daha bir

çok belgelerin saklandığı büyük bir devlet arşivi ortaya çıkarılmıştır. Bu arşiv muhtevasının önemli bir kısmı istanbul, bir kısmı da Ankara, arkeoloji müzelerindedir.

Avrupa devletlerinden Fransa, 1790 yılında ilk Fransız Milli Arşivini kurdu. ingilterede devlet adamları mevkilerinden ayrılırken kendi zamanlarına ait resmi evrakı beraberlerinde götürmeleri adettendi.

Resmi evrakın dağınıklığını önlemek için ingilterede 1838de Public Record Office kuruldu. Alman devlet arşivi ise 1867 de kurulmuştur.

Türk-islam devletlerinde ötedenberi yazılı ve yazısız kağıda hürmet fevkalade idi. Bilhassa kul hakkı geçmesi tehlikesi sebebiyle devlet evrakının muhafazasına daha çok ehemmiyet verilirdi. En büyük

Türk islam, devletlerinden biri olan Osmanlılar da aynı ananenin devamı olarak devlet evrakını en müstesna yerlerde muhafaza etmişlerdir. Ortadoğu ve Balkanlarda asırlarca hüküm süren Osmanlı

imparatorluğunda devletin ilk devirlerinden başlayarak, resmi evraklar, ehemmiyet derecesine bakılmaksızın kese, torba ve sandıklarda belli usul ve düzenlere göre büyük bir titizlikle saklanmıştır.

Maliye defterleri hazinesi ile Defterhane hazinesi devletin önemli hazinelerindendi. Çok değerli kayıtlar ve belgeler bu hazinelerde saklanırdı. Osmanlı Devletinde, devlet dairelerindeki evrakların

düzenli muhafaza edilmesi, hakkında çeşitli direktiflerin verilmesi bu vesikaların muhafazasındaki ehemmiyeti göstermektedir. 1785 te Birinci Abdülhamid Hanın Reis-ül-küttaba gönderdiği emirde,

evrak ve defterlerin muhafazasına dikkat edilmesi istenilmektedir. Osmanlı arşivleri, Türkiye için olduğu gibi, dünya milletleri için de en sağlam ve geniş olanıdır. Üç kıtaya yayılıp, çeşitli dil, din ve

ırktaki insanları asırlarca idare eden Osmanlılar, arşivlerinde bu milletlere ait bilgileri titizlikle kağıt üzerine geçirip saklamışlardır.

istanbulun fethine kadar Bursa ve Edirnede arşivler teşekkül etmiştir. istanbulun fethinden sonra, ilk arşiv Yedikule civarında yapıldı. Topkapı Sarayının inşasından sonra, Divan-ı hümayunun yanında bir

arşiv yapıldı. On altıncı yüzyılda yüksek bir seviyeye ulaştı. Belgeler en küçük bir müsveddeye kadar atılmadan, torba, sandık, kılıf muhafaza hatta atlas içine kondu. Arşiv malzemeleri kurutulmuş mahzen

depolarda saklandı. Osmanlılarda, Divan-ı hümayundaki vesikalar kağıt veya defter şeklinde tanzim edilirdi. Defterler ciltlenir, senelere göre tanzim ve tasnif edilir, hususi odalarda saklanırdı. Bu odalara Mahzen-i evrak

adı verilirdi. Yaprak halindeki vesikalar dürülüp keselere konurdu. Mühim vesikalar, fermanlar ise, atlas keselere ve muhafazalara yerleştirilirdi. Her dairede günün

evrakı, bir tomar, her ayınki bir torbaya, her yılınki ise bir sandığa konurdu. Sandıkların üzerine de muhteviyatı gösteren etiketler yapıştırılırdı. Defterhane hazinesi, Divan-ı hümayun toplantılarının

düzenli devam ettiği zamanlarda, Kubbealtı dairesinin yanında bulunmaktaydı. Sonraları toplantılar önemini kaybedince, hazine, Topkapı Sarayının birinci kapısındaki Bab-ı hümayunun üst kısmına

taşındı. Daha sonra da Sultanahmette Saray-ı atik denen mahzene ve Babıaliye yakın olan Tomruk dairesine aktarıldı. Sarayın bir kısım evrağı Kubbealtının bitişiğindeki Dış hazine binasında

toplanmıştır. Maliye belgeleri de, Sultanahmetteki Eski Çadır Mehterleri kışlasında muhafaza edilmekteydi. Bütün kanun, nizam, ferman ve emirler defterlere geçirilir, tasdik edilir, saklanırdı. Eski

defterlere bakmak icab ettiğinde bunları bulup hemen getirecek görevliler vardı. Devlet arşivi, padişahın, vezir-i azamlardaki mührüyle mühürlenen üç hazineden biri idi. Hükumetin her

toplantısından sonra konuşulanlar yazılır bu mühür ile mühürlenirdi. Bir defterin arşivden çıkması sadrazamın yazılı emri ile olurdu. Arşiv dışında ne kadar kaldığı da kaydedilirdi.

Osmanlı devlet belgeleri çok iyi tutulur, sağlam kağıtlara, silinmez mürekkeple yazılır ve çok iyi muhafaza edilirlerdi. Defter emini, istenen defter ve vesikayı, milyonlarca defter ve vesika arasından bir kaç dakika içinde

bulabilirdi. Çünkü en iyi şekilde ve fevkalade tasnif edilmişlerdi. Osmanlı Devletinde modern manada milli arşivcilik konusunda ilk ciddi teşebbüs, devrin maliye nazırı

Safveti Paşanın 1845te Enderundaki tarihi vesika ve defterleri bir tertib içine almaya çalışması ile görülür. Tam manasıyla modern arşivcilik, ise, 1846 da Hazine-i Evrak Nezaretinin kurulmasıyla

başlar ve bugünkü Başbakanlık Arşivinin çekirdeğini teşkil eder. Aynı sene Bab-ı Alinin iç kısmında yüksekçe, rutubetsiz bir yer seçilerek ve özel olarak imal edilen tuğla ile mükemmel bir bina yapıldı.

Nezaretin başına Hazine-i Evrak Nazırı olarak sadaret mektupçusu Esseyyid Hasan Muhsin Efendi tayin olundu. Türkiyede modern arşivciliğin mimarı bu zattır denilebilir. Hasan Muhsin Efendi,

emrindeki ekip ile kıymetli çalışmalar yaptı. Devletin mühim işlerine ait mahrem sayılacak, devletin sırlarını ifşa etmeyecek şekilde emin memurların tayin edilmesi gerektiği karara bağlandı. Arşive dahil

olacak vesikaların tertibi ve arşivin çalışma tarzını belirten arşivcilik talimatını hazırladı. Bunu 1849da Hazine-i Evrak Nizamnamesi adı ile yayınlayarak Türk arşivciliğini belli bir düzene soktu. Bu arşivde,

her türlü muahedeler, hatt-ı hümayunlar, iç ve dış meselelere ait belgeler, Divan-ı hümayun defterleri, meclis takrirleri, mazbatalar, kanunlar. v.s. saklanıyordu. Nezaret, bir süre sonra Hazine-i Evrak

Müdürlüğü ünvanını almış ve Osmanlı Devletinin sonuna kadar bu isimle devam etmiştir. 1922 senesinde icra Vekilleri Heyeti Riyaseti Kalem-i Mahsus Müdüriyetine bağlı, istanbulda

Mahzen-i Evrak Mümeyyizliği kuruldu. 1923 te Hazine-i Evrak Mümeyyizliğine çevrildi. 1927 de Hazine-i Evrak Müdür Muavinliği adı altında Başvekalet müsteşarlığına bağlandı. 1933 ün Mayısında

2187 sayılı Teşkilat Kanunu gereğince, Ankaradaki Evrak Müdürlüğü ile istanbuldaki Hazine-i Evrak Müdürlüğü, Başvekalet Evrak ve Hazine-i Evrak Müdürlüğü adı altında birleştirildi. 1937 de Hazine-i

Evrakın adı Arşiv Dairesi Müdürlüğüne dönüştürüldü. 1943 te Başvekalet Arşiv Umum Müdürlüğü haline çevrildi. 9.3.1954 tarih ve 6330 sayılı Başbakanlık Kuruluşu Hakkındaki Kanun çerçevesinde

Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğükuruldu ve Başbakanlık Merkez Teşkilatı içine alındı. 1976 yılında Başbakanlık Müsteşarlığına bağlı olarak Cumhuriyet Arşivi Dairesi Başkanlığı kuruldu. Bu

dairenin görevi, Başbakanlıkta Cumhuriyet döneminde biriken evrakın tanzimidir. Bugün yüz milyonlarca Türkçe ve Osmanlı Devletine ait arşiv malzemesi, Osmanlıdan ayrılan

devletlerde kalmıştır. Mesela, Kudüs Françisten Manastırında 2644 Türkçe vesika mevcuttur. Romanya arşivlerinde 210.000 vesika olduğu biliniyor. Bunun yanında milyonlarca vesika çürütülmüş,

yakılmış ve 1931 de vagonlar dolusu Bulgaristana satılmıştır. 500.000 kadar Türkçe defter ve vesika Bulgaristandadır. Bir kısım evrak da anbalaj kağıdı olarak esnafa intikal etmiştir.

Tarih-i Osmani Encümeni milli tarih araştırmaları için Topkapıdan çıkarılan evrakın tasnif edilmesi zaruretini duymuş ve bu işi Ali Emiri Efendinin başkanlığındaki bir heyete havale etmişti. 1918 – 1921

yılları arasında çalışan Ali Emiri, padişahlara göre kronolojik, 1921 de Mahmud Kemal inal, devlet teşkilatlarına ve yapılan işlemlere göre, Adliye, Askeri, Bahriye, Maliye vs. gibi adlarla 22 başlık altında

topladı. 1932 de muallim Cevdet inançalpin tasnifi ise ibnül-emin tasnifinin aynı olmakla beraber bu başlıklar 16ya indirilmiş ve bunlara sonradan Vilayat-ı Mümtaze eklenmiştir. 1936da Macaristandan

getirtilen arşiv uzmanı Lagos Fekete eski tasnifleri bırakarak kısaca Eskiyi olduğu gibi kurma, yeniden canlandırma olarak adlandırılan sistemi uyguladı. Bütün bu tasnif çalışmaları, işin büyüklüğü

karşısında neticesiz kaldı. Son yıllarda milli bir mesele haline gelen arşivlerimiz, özellikle Başbakanlık Osmanlı Arşivi, yeniden ele alınmış ve genç bir kadro ile tasnif işlerine hız verilmiştir.

Türkiyedeki önemli arşivler
Başbakanlık Osmanlı Arşivi Bugün memleketimizde en zengin arşiv, istanbul-Cağaloğlundaki Başbakanlık Osmanlı Arşividir Başbakanlık Osmanlı Arşivindeki arşiv malzemesi Osmanlı imparatorluğunun merkez teşkilatı,

kuruluşları olan Divan-ı hümayun, Bab-ı asafi ve bab-ı defteri ve bu ana kuruluşlara bağlı olan kalem ve dairelere ait olan defterler ile evrakı içine almaktadır. Topkapı Sarayı Arşivinin devamı niteliğinde

bulunan ikinci Abdülhamid Hanın Yıldız Sarayı Arşivide, Osmanlı Arşivinin, bir bölümünü meydana getirmektedir. Ayrıca Sultan Abdülaziz Han ve Beşinci Murad Han devirlerine ait malzeme de bulunmaktadır. imparatorluğun sona ermesi üzerine resmi dairelerin ve kaldırılan dairelerin evrağı da buraya intikal etmiştir Şu anda 100 milyonun üzerinde tarihi vesika bulunduran Başbakanlık Osmanlı Arşivi yalnız

Türkiyenin değil, Osmanlı imparatorluğunun sona ermesinden sonra kurulan 20 den fazla devletin de ana arşivi durumundadır. Burada bulunan defterlerin listesi çeşitli zamanlarda kısmen de olsa yayınlanmıştır

Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi
Tanzimattan önce padişahlarla ilgili evrak ve defterlerin, azil ve idam edilen veya mallarına el konulan devlet adamlarının evlerinde bulunan bu gibi belgelerin sarayda

saklanması usuldendi. Bu arşivde, en eskisi Orhan Gazi zamanına kadar giden 10.726 defter ve 12.724 vesika vardır. Arşivin Adan Hye kadar harflerle başlayan maddeleri ihtiva eden iki fasikül Topkapı Sarayı Müzesi Arşiv Kılavuzu 1938 – 1940 adıyla neşredilmiştir.

Tapu Kadostro Genel Müdürlüğü Arşivi
Ankarada bulunan bu arşivde on altıncı yüzyılın son tapu tahrir defterleri ile 1848den sonraki tapu kayıtları muhafaza edilmektedir.

Şeriyye Sicilleri Arşivi
Şeri mahkemelerin verdiği dava ve karar defterleriyle, merkezden verilen emirlere ait vesikaları muhafaza etmektedir. 1941 de Adalet Bakanlığı tarafından Milli Eğitim

Bakanlığına devredilmiştir. Ankaradaki Milli Kütüphanede muhafaza edilmektedir. Bunların Şeriyye Sicilleri adıyla katalogları yayınlanmıştır. Ankaradaki şeriyye sicillerinden başka istanbul Müftülüğü Şeriyye Sicilleri Arşivinde de bir kısım şeriyye sicilleri muhafaza edilmektedir.

Vakıflar Arşivi
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösteren Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde ve Vakıflar Bölge Müdürlükleri bünyesindeki arşivlerde vakıf kayıtları ile ilgili belgeler muhafaza edilmektedir.

Tbmm Arşivi
1920 yılından beri çıkan yasalar, tutanaklar vs. saklanmaktadır Ayrıca devlet daireleri, belediyeler, okullar, özel kuruluşlar ve ailelerin arşivleri de vardır.

Ayrıca kontrol et

Transpalet Nedir

Transpalet Nedir? Transpalet Ne Demek?

Transpalet Nedir?  Araçların yapılış amaçları yük taşımak, ağır yükleri bir noktadan başka bir noktaya (yatay …