Dadaloğlu
ingilizler tarafından kışkırtılarak Osmanlı Devletine isyan ettirilen, göçebe Türkmenlerindendir. On dokuzuncu asır ortalarında yabancı devletler, bilhassa ingiliz casusları göçebe Türkmen aşiretlerinin arasına girerek onları devlete karşı kışkırtıyorlardı. Osmanlı Devleti ise buna mani olmak için göçebe aşiretleri belirli bölgelere yerleştirmek üzere idari bir teşebbüste bulundu. Fakat bu dağlı aşiretlerle uğraşmak kolay olmuyordu. Ancak 1865 yılında Derviş Paşa kumandasında Fırka-i islahiyye adında
bir ordu kurdu. Tarihçi Ahmed Cevdet Paşa da bu orduya, inceleyici ve danışman olarak katıldı. Bütün direnmelere rağmen bu orduyla Kozanoğulları fesadına son verildi. Aşiretler, Anadolu içlerinde belirli yerlere yerleştirildi. Avşar aşiretinin Sivas civarında olduğu sanılmaktadır. Dadaloğlu bu iç hadiseler esnasında Osmanlıya sert bir şekilde karşı çıkmış ve diğer şiirlerinin yanısıra bu daldaki şiirleriyle de şöhret bulmuştur.
Tahminen 1868 de ölmüştür. Şiirleri 1923 ten sonra Anadoluda yayımlanmaya başlamıştır. Ancak bu şiirlerin sayısı azdır. Bazılarının ona ait olma ihtimali zayıftır. Şiirleri derlemeye dayandığı için, çok az şiiri dışında büyük ölçüde değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Şiirleri Cingözoğlu Osman, Karacaoğlan, aşık Sazi, Deli Aziz ve Hurûfi şair aşık Velinin şiirleri ile karıştırılmaktadır. Şiirlerinde sade ve sanat endişesinden uzak bir dil kullanmıştır. Ancak üç beşşiirle şöhrete ulaşmıştır.